NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُوسَى بْنُ
إِسْمَعِيلَ
حَدَّثَنَا
حَمَّادٌ
عَنْ ثَابِتٍ
عَنْ أَنَسٍ أَنَّ
رَجُلًا
قَالَ يَا
رَسُولَ
اللَّهِ أَيْنَ
أَبِي قَالَ
أَبُوكَ فِي
النَّارِ فَلَمَّا
قَفَّى قَالَ
إِنَّ أَبِي
وَأَبَاكَ
فِي النَّارِ
Enes (r.a.)'den (rivayet
edildiğine göre) Bir adam (Hz. peygambere): "Ey Allah'ın rasulü (şu anda)
babam nerededir? (Cennette midir, yoksa cehennemde midir?)" diye sormuş da
(Hz. Nebi):
"Senin baban cehennemdedir."
buyurmuş. (Adam) sırtını dönüp gidince (kendisini çağırarak): "Benim babam
da senin baban da cehennemdedir" buyurmuş.
İzah:
Müslim, iman
Her ne kadar bazıları
Hz. Nebiin sözü seçen adama: "Benim babam da senin baban da cehennemdir"
demesi, soran zatın musibetine iştirak ederek teselli vermek içindir, diyorsa
da Süheylî: Biz buna kail olamayız, çünkü Rasûlullah (s.a.v.): "Ölülere
söğerek dirilere eziyet vermeyin" buyurmuştur, diyerek bu görüşe itiraz
etmiştir.
Gerçekte Hz. Nebiin
ebeveyninin cennette mi yoksa cehennemde mi olduğu meselesi kelâm ulemâsı
arasında ihtilaflıdır.
"Bu mevzuda İmam
Nevevi şöyle diyor: Nebi gönderilmeyen dönemlerde yaşayıp da cahiliyye araplan
gibi putlara tapan kimseler bu inanç ve yaşayışları üzere öldükleri takdirde
cehennemliktirler.
Cahiliyye araplarından
bu şekilde ölenlerin cehennemlik olmaları kendilerine hiçbir Nebi gelmeden
hesaba çekilmeleri anlamına gelmez. Çünkü onlara, Hz. İbrahim'in ve daha başka
Nebilerin tebligatı ulaşmıştı. Bu bakımdan Hz. Nebiin ebeveyni bu hükme
tabidir. Onların, Hz. Nebi, gönderildikten sonra tekrar diriltip iman ettikten
sonra ölerek cehennem azabından kurtarıldıklarına dair rivayetlerin bir kısmı
tamamen yalan ve uydurmadır. Diğer bir kısmı da son derece zayıf olduklarından,
delil olma niteliğinden uzaktır. Darekutni, el-Cevze kâni, İbn Şahin, el-Hatib,
İbn Asâkir, İbn Nasır, İbn el-Cevzî, Süheylî, Kurtubî, Muhıbbü't-Taberi,
Fethu?d-din İbn Seyyid'in-Nas, İbrahim Halebi gibi alimler ve daha birçok ilim
adamından oluşan bir cemaat bu görüştedir.
Nitekim İbrahim Halebî,
bu mevzuda müstakil bir risale yazarak Hz. Nebiin ebeveyninin cehennemlik
olduğunu isabat etmiştir. Allame Aliyyü'l-Kari de; "el-Fıkhü'I-Ekber
Şerhi'nde ve bu mevzuda hazırladığı özel risalesinde bu görüşü savunmuştur.
Gerçekten mevzumuzu teşkil eden hadis-i şerif te bu görüşü teyid etmektedir.
Ancak Celalüddin
es-Suyuti, bu mevzuda hazırlamış olduğu "Risaletü't-Tâzim ve'I-Minne fi
enne Ebevey RasulHIah fi'1-Cenne" isimli özel risalesinde aksi görüşü savunarak
bu mevzuda müdakkik ve muhakkik ulemaya ters düşmüştür.
Gerçekten Suyutî bu
mevzuda çok dikkatsiz davranmış ve çok tutarsız görüşler ortaya sürmüştür. Bu
bakımdan onun bu görüşlerine itibar etmek doğru olamaz.
Sindî'nin açıklamasına
göre Hz. Nebiin ebeveyninin cennetlik olduğu görüşünde olanlara göre bu hadis-i
şerifte geçen "ebî" kelimesi "babam" anlamında değil
"amcam" anlamında kullanılmıştır. Çünkü "eb" kelimesi
arapçada "baba" anlamına geldiği gibi, "amca" anlamına da
gelmektedir. Fakat bu görüş de çok zayıfıtır. Ruhul-Beyan tefsirinde bulunan bu
mevzuyu isbat için yazılmış sözler ise tamamen asılsızdır.
Ulemadan bazıları da bu
mevzuda susmayı tercih etmişlerdir. En güzeli de budur.[Bk. Azimabadi,
Aynü'l-Mabud, XII, 494-495.]
Bu mevzûyu, müteahhirin
ulemasının en güzidelerinden biri olan İbn Abidin'in şu sözleriyle
noktalıyoruz: "Rasûlullah (s.a.v.) ebeveyni dirilmişlerdir, demek İmam-ı
A'zam'ın Fıkh-i Ekber'inde onların kafir olarak Öldüklerini söylemesine münafi
olmadığı gibi, Sahih-i Müslim'deki:
"Rabbimden anneme
afv talebi için izin istedim, vermedi" ve "benim babam da senin baban
da cehennemdedir" hadislerine aykırı değildir. Zira dirilme hadisesi
bundan sonra olmuş olabilir."[Bk. Davudoğlu A. Sahih-i Müslim, Tercüme ve
Şerhi, II, 232.]